Bazen hayatın koşturmacasında kendimizi unutuyoruz, değil mi? Sınav stresi, gelecek kaygısı ya da sadece "anlaşılmak" isteği... 10 yılı aşkın süredir, bir öğretmen ve bir koç olarak, masanın o soğuk "uzman" tarafında değil; tam yanınızda, sizinle birlikte yürüyen taraftayım.
Biliyorum, "koçluk" ya da "danışmanlık" denince akla bazen mesafeli, sadece teorik konuşan insanlar geliyor. Ama benim dünyamda işler biraz farklı yürüyor.
Benim seanslarımda yargılanmak yok. "Bunu neden yapamadın?" bakışı yok. Bir öğrencinin sınav kağıdının arkasındaki kaygıyı, bir annenin çocuğuna ulaşamama çaresizliğini, bir gencin "ben kimim?" sorusunu çok derinden hissediyorum. Çünkü ben de o yollardan geçtim.
Eğitimci kimliğimin yanında, Sosyal Hizmet ve Aile Danışmanlığı geçmişimle, meseleye sadece "ders notu" olarak değil, "insan hayatı" olarak bakıyorum. Gelin, o yükü tek başınıza taşımayın. Bir kahve molasında dertleşir gibi, ama profesyonel tekniklerle çözüm üretelim.
Her şey bir mesajla başlar.
Hayatın tıkandığı noktalarda, içinizdeki gücü birlikte ortaya çıkaralım. Stres, motivasyon ve gelecek planları üzerine samimi bir yolculuk.
Bu Konuyu Konuşalım →Ders çalışmak bir işkence olmasın. Öğrencinin "nasıl" öğrendiğini keşfedip, ona özel, sıkmayan ve verimli bir sistem kuruyoruz.
Destek Almak İstiyorum →Evin içindeki o gergin havayı dağıtalım. Anne, baba ve çocuk arasındaki kopuk telleri onarıp, huzurlu bir ev ortamı sağlıyoruz.
Detayları Görüşelim →Burada tamamen sana özel ürettiğim podcastler ve yazılar yer alacak.
Henüz yayınlanmış bir podcast bulunmuyor.
İlk sesli notu eklemek için yönetim panelini kullanabilirsin.
Aşağıdaki satırlardan biri sana tanıdık geliyorsa, yalnız değilsin. İstersen sadece oku, istersen bir mesajla devamını birlikte getirelim.
Sınav sadece bir kağıt parçası değil senin için; gelecek, emek ve beklentiler demek. Nefesinin daraldığını, kalbinin sıkıştığını hissettiğin o anlarda yalnız değilsin. Doğru destekle o yük hafifleyebilir.
Bunu Aşabiliriz →Herkes odasına çekildiğinde, ev sanki bir otel gibi geliyor olabilir. Kısa cevaplar, kapanan kapılar, konuşulmayan duygular… Aslında kimse kopmak istemiyor, sadece nasıl yaklaşacağını bilmiyor.
İletişimi Başlatalım →Sosyal medyada herkes mutlu, üretken, başarılı görünüyor. Sen ise yerinde sayıyormuşsun gibi hissedebilirsin. Oysa yönsüz olmak, yolculuğun bittiği anlamına gelmez; doğru soruları sormaya yeni başladığın anlamına gelir.
Rotayı Birlikte Çizelim →Her akşam yatarken aynı cümle: “Yarın kesin başlıyorum.” Ertesi gün yine erteleme, yine suçluluk… Bu sadece tembellik değil; çoğu zaman korkunun ve yorgun zihnin sessiz bir çığlığı.
Döngüyü Birlikte Kıralım →Çocuğun için en iyisini isterken, bazen kendi sesini duyuramadığını hissediyorsun. Sosyal medyadaki “mükemmel” ebeveyn profilleri ise içinden içinden seni yoruyor. Oysa çocuğunun mükemmel bir ebeveyne değil, gerçek ve iyi hisseden bir ebeveyne ihtiyacı var.
Kendine Yüklenmeyi Bırakalım →Çevrendekiler seni güçlü, neşeli, her şeyi halleden biri olarak görüyor. Ama geceleri herkes uyuduğunda, duygularınla baş başa kaldığında o maskenin altında kalan yorgunluk yüzeye çıkıyor. Güçlü olmak, her şeyi tek başına taşımak zorunda olduğun anlamına gelmez.
Yükü Biraz Hafifletelim →Teknoloji geliştikçe ben de yerimde durmuyorum. Çok yakında online eğitim platformum ve dijital rehber kitaplarım (E-Kitap) sizlerle olacak.